- didiklemek
- v. pick to pieces, tease out, pick, forage, grub, grub up
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
didiklemek — i 1) Çekiştirerek veya ısırarak parçalamak, gagalamak Kuş, sanki öfkesini alamamış gibi gagasıyla yılanı didikliyor sanılırdı. M. Ş. Esendal 2) Bir yerin veya bir şeyin içindeki eşyayı karıştırarak aramak, araştırmak Manzumenin yazılı olduğu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
didik didik etmek — didiklemek Bu emel bana bu üç yıllık ömrümü didik didik edip kâğıt üzerine koymamı zorluyor. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
didikleme — is. Didiklemek işi Beklemek işkencesi yüreğini fena didiklemeye başladı. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıvlamak — hiraş tahdiş etmek, tırnağla didiklemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
NAKUR — Sur gibi ağızla üflenerek çalınan boruya denir. Nakr; vurmak ve didiklemek mânalarına geldiği gibi, boru çalmak mânasına da gelir. Çünkü boru çalındığı zaman, içinden hava tazyiki ile didiklenmiş olacağı gibi, dışından da o ses, çarptığı… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük